Zekeriyya Aleyhisselam’ın Şehadeti: Sabır ve Tevekkülün En Yüce Örneği

Peygamberler tarihinin en acı olaylarından biri olan bu kıssa, bize sabır ve tevekkülün ne anlama geldiğini en derinden öğretir.


Bir İftira Zincirinin Başlangıcı

Hazreti İsa’nın mucizevi doğumu, beşikten konuşarak “Ben Allah’ın kuluyum!” demesi iftiraları durduramamıştı. Gafil kavim, “Babasız çocuk mu olur?” diyerek yeni bir fitne başlattı. Bu sefer hedefleri, Hz. Meryem’in amcası ve İsrailoğulları’nın büyük peygamberlerinden Zekeriyya Aleyhisselam oldu.

“Zinayı Zekeriyya yapmıştır!” iftirası yayıldı. Mazlum peygamber, bu ağır suçlamalardan kaçınmak için Beytül Makdis’teki bir ağacın kovuğuna sığındı.

Şeytanın Korkunç Oyunu

Ancak şeytan, insan kılığına girerek zalimlerin yanına geldi. “Zekeriyya burada!” dedi ve onlara rehberlik etti: “Ağacı testereyle ikiye ayırın!”

Kalpsiz insanlar, o kutsal ağacı kesmeye başladılar. Testere, Zekeriyya Aleyhisselam’ın mübarek başını yarmaya başladığında, acıdan “Ah!” diyecek oldu.

İlahi Hitap ve Son Sabır

O anda göklerden bir nida geldi: “Ey Zekeriyya, şikayette bulunma!”

Ve o büyük peygamber, son nefesine kadar sabırla, tevekkül içinde şehit oldu. Tek bir şikâyet kelimesi bile çıkarmadı ağzından.


Günümüze Işık Tutan Dersler

Bu kıssa bize gösteriyor ki:

Sabır, sadece günlük sıkıntılara katlanmak değil; en büyük haksızlıklar karşısında bile Allah’a teslimiyet göstermektir.

Tevekkül, sadece “Allah kerim” demek değil; en zor anlarda bile Rabbimizin hikmetine güvenmektir.

Fitne, her dönemde farklı şekillerde gelir. Önemli olan, şeytanın oyunlarına kanmadan hakka sarılmaktır.

Bu hikaye, modern hayatımızda karşılaştığımız haksızlıklar, iftiralar ve zorluklar karşısında nasıl durduğumuz konusunda bize rehberlik eder. Zekeriyya Aleyhisselam’ın sabrı, her türlü imtihanın ancak Allah’a sığınarak aşılabileceğini gösterir.

“Her zorluğun ardından bir kolaylık vardır” ayetinin gerçek manası, işte böyle anlarda ortaya çıkar.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir