Physical Address
304 North Cardinal St.
Dorchester Center, MA 02124
İslam dininde israf etmemek ve tutumlu olmak önemli erdemlerdir. Ancak her erdem gibi bunun da bir sınırı vardır. Bu hikayedeki cimrinin yaklaşımı, tutumluluğun nasıl aşırıya kaçabileceğini gözler önüne seriyor.
Hikaye
Bir cimri vardı ki, çok nadiren et yerdi. Canı çok çekmedikçe et yemezdi. İsteği arttığında da hizmetçisine bir kelle aldırırdı.
Çevresindekiler ona:
“Niçin yaz kış, et yerine pişmiş kelle alıyorsun?” diye sorduklarında şöyle cevap verirdi:
“Kellelerin fiyatını bildiğim için hizmetçi aldatamaz. Et olsa, pişirirken yiyebilir, ben anlayamam. Fakat kellenin bir gözü, bir kulağı eksik olsa hemen anlarım. Sonra kellenin pişirme masrafı da yoktur. İşte bunun için kelleyi tercih ederim.”
Hikayenin Analizi
Bu hikaye, tutumlu olmak ile cimrilik arasındaki ince çizgiyi gösteriyor. Cimrinin mantığı ilk bakışta akılcı görünse de, aslında hayatın tadını çıkarmanın önünde engel oluşturuyor.
Tutumluluğun Olumlu Yanları:
- Fiyatları bilmek ve dolandırılmamaya dikkat etmek
- İsraftan kaçınmak
- Ekonomik davranmak
Cimriliğin Olumsuz Yanları:
- Yaşam kalitesini düşürmek
- Sürekli şüphe içinde yaşamak
- Lezzet ve çeşitlilikten mahrum kalmak
İslami Perspektif
İslam dini orta yol prensibi üzerine kuruludur. Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurulur: “Onlar harcadıklarında ne israf ederler ne de cimrilik yaparlar, ikisi arasında orta bir yol tutarlar.” (Furkan Suresi, 67)
Bu ayet, ne aşırı savurganlığı ne de aşırı cimriliği onaylar. Dengeli bir yaşam önerir.
Günümüz İçin Dersler
Modern yaşamda da benzer durumlarla karşılaşırız:
- Sürekli indirim peşinde koşmak
- Kalite yerine sadece fiyata bakmak
- Hayatın keyfini çıkaramamak
Sonuç olarak: Tutumlu olmak erdemdir, ancak bu erdem hayatın tadını çıkarmaya engel olmamalıdır. Asıl mesele, israf ile ihtiyaç arasındaki dengeyi bulmaktır.
Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Tutumlu olmakla cimrilik arasındaki sınırı nerede çiziyorsunuz? Yorumlarınızda paylaşabilirsiniz.
