Serap’ın İman Yolculuğu: Son Nefeste Yaşanan Mucize

Doktor Haluk Nurbaki‘nin anlattığı bu gerçek hikaye, ölümle yüzleşmenin insanı nasıl değiştirebileceğini ve imanın gücünü gözler önüne seriyor. Serap’ın yaşadığı ruhani dönüşüm, hepimiz için derin dersler barındırıyor.


Hastalığın Geri Dönüşü

Serap adında genç bir kadın, göğüs kanserinden başarılı bir şekilde tedavi edilmiş ve sağlığına kavuşmuştu. Ancak dört yıl sonra geçirdiği bir otobüs kazası, hayatında beklenmedik bir dönüm noktası oldu.

Kazadan sonra kanseri kemiklerine ve akciğerine yayıldı. Artık yürüyemez hale gelmiş, sürekli oksijen cihazı kullanmak zorunda kalmıştı. Her kelimeden sonra nefes almak için cihaza ihtiyaç duyuyordu.

İman Derslerinin Başlangıcı

Bir gün Serap, doktoruna şu sözleri söyledi:

“Doktor bey, ben size dargınım. Siz dindar bir insanmışsınız. Niçin bana Allah’ı, ölümü, ahireti anlatmıyorsunuz?”

İşte iman dersleri böyle başladı. Hastalık ve acı, Serap’ın ruhunu manevi arayışa sevk etmişti.

Son Nefeste Hazırlık

Vefatına bir hafta kala Serap merakla sordu:

“Doktor bey, ben ölürken ne söylemeliyim?”

Doktor ona şu tavsiyeyi verdi:

“Kelime-i Şehadet sana uzun gelir. O anı fark edince ‘Muhammed’ (s.a.v.) sana yeter.”

Morfine Karşı Direnç

Ağrıları son derece şiddetliydi ancak morfin yaptırmıyordu. Sebebini sorduğunda verdiği cevap, doktorun içini titretti:

“Ya morfinin tesiriyle ölüme uykuda yakalanır ve son nefeste ‘Muhammed’ diyemezsem?”

Son Soru ve Mucizevi Son

Son görüşmelerinde Serap:

“Azrail bana nasıl görünecek?” diye sordu.

Doktor: “Hiç merak etme, sana yakışıklı bir prens gibi gelecektir” dedi.

Salı günü vefat ettiği haberini aldı. Ancak asıl mucize burada başlıyordu…

Mucizevi Veda

Serap’ın akrabası doktora şunları anlattı:

“Serap, son anında oksijen cihazını attı, yataktan kalkarak abdest aldı, iki rekat namaz kıldı ve vefat etmeden önce ‘Doktor beye söyleyin, Azrail onun söylediğinden de güzelmiş’ dedi.”


Hikayenin Verdiği Dersler

Bu gerçek hikaye bize birçok önemli mesaj veriyor:

İmanın Gücü: Hastalık ve acı bazen insanı Allah’a yaklaştıran bir vesile olabilir.

Ölüme Hazırlık: Serap’ın morfini reddetmesi, bilinçli bir şekilde ölüme hazırlanmak istediğini gösteriyor.

Duanın Kabulü: Son anında yaşadığı mucize, samimi duaların nasıl karşılık bulduğunu ortaya koyuyor.

Güzel Son: İslam’da en büyük nimetten biri olan “hüsnü hatime” (güzel son) bu hikayede net bir şekilde görülüyor.

Serap’ın hikayesi, her birimize ölümün bir son değil, yeni bir başlangıç olduğunu hatırlatıyor. Allah hepimize böyle iman dolu bir son nefes nasip etsin.


Bu tür gerçek hikayeler, hayatın anlam ve amacı üzerine düşünmemize vesile oluyor. Sizin de benzer manevi tecrübeleriniz varsa, paylaşmanız herkese ilham verebilir.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir